Sayıştay Raporu: Giresun, Rize ve Hopa Limanlarını İşleten Şirketler 90 Milyon 383 Bin Lira Tdi Zarar Etti
Sayıştay’ın Türk Denizcilik İşletmeleri (TDİ) tespitine göre; Giresun, Rize ve Hopa limanlarını işleten firmalar, hasılat payını ödememek için kurdukları taşeronlar aracılığıyla TDI’ya 90 milyon 383 bin lira zarar etti. CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, Sayıştay’ın bu tespitini gerekçe göstererek, “2015’ten beri devam eden bu yöntemle TDİ’ye gitmesi gereken 90 milyon dolardan fazla para alındı.”
Sayıştay’ın 2021 yılı TDİ raporunda; Giresun, Rize ve Hopa limanlarını işleten firmaların TDI’ye 90 milyon 383 bin lira zarar ettirdiği ortaya çıktı.
CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel bugün konuyla ilgili bir açıklama yaptı, “Karadeniz’deki bu limanları devralan firmalar, TDİ’ye ödeyecekleri hasılat payını ödememek için aynı isimler altında bir taşeron şirket kurdular. kuruma 1 milyon 107 bin dolar bedelle Giresun Limanı’na devredilecek. 20 milyon 745 bin TL), Hopa Limanı’nda 1 milyon 642 bin dolar (30 milyon 771 bin TL), 2 milyon 74 bin dolar (38 milyon 866 bin TL) Rize Limanı’nda bugünkü kurla 4 milyon 823 bin doları 90 milyon 383 bin TL zarara uğrattığı ortaya çıktı.Sayıştay dava konusu paranın faiziyle birlikte geri alınmasını isterken, TDİ’nin bu limanların idarelerine verdiği isimlerin görevini yerine getirmediği ortaya çıktı” dedi.
“SEZONLARIN HİÇBİRİ”
Sözleşmeye göre özelleştirilen limanlardan elde edilen gelirlerin bir kısmının TDİ’ye aktarılması gerektiğini hatırlatan Sertel, limanları devralan firmaların bu paraları ödememek için taşeronlar kurduklarını ve bu firmalar aracılığıyla yüksek faturalar kestiklerini söyledi. Sertel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayıştay raporlarına yansıyan bulgulara göre işletmeci şirketlerden elde edilen esas faaliyet gelirleri ve kira gelirlerinin yüzde 25’i, faaliyet dışı gelirlerin yüzde 2’si TDİ’ye aktarılmalıdır. Giresun, Rize, Hopa’yı işleten şirketler ve Sinop limanlarına payına düşeni ödememek için taşeronluk kurmuşlar bu nedenle liman hizmetleri karşılığında alınan ücretler ana şirkete değil taşeron şirkete fatura edilmiştir.Bununla ana şirketin gelirleri oldukça düşük gösterilmiştir. 2015 yılından bu yana devam eden yöntemle TDİ’ye gitmesi gereken 90 milyondan fazla para alındı.TDİ’ Türkiye’yi temsilen limanların işletmeciliğine atanan isimler bu vurguyu seyretmekle yetindiler.Bu yönetim kurulu üyelerini davet ediyorum. AKP iktidarının atadığı, denizcilikle hiç bir ilgisi olmayan , görevini yapması gerekenler.”
“Usulsüzlük var”
Raporda, Giresunport Liman İşletmeciliği A.Ş. tarafından işletilen Giresun Limanı hakkında şu bilgiler yer alıyor:
“2019 yılında liman hizmetlerini yürüten taşeron firma tarafından gemi ve gemi temsilcilerine toplam 11 milyon 878 bin 306 TL fatura kesildiği halde ana işletmeci olan bu firma tarafından alt yüklenici firmaya kesilen faturanın 1 milyon 763 bin 863 TL ve bu fiyat üzerinden işletmeci şirket TDI payının herhangi bir usulsüz hesaplandığı belirtilirken, toplam değeri 445 bin 897 Dolar olan TDİ hisselerinin bir miktar üzerinden hafife alındığı ortaya çıktı. 1.611 ABD Doları bedelli TDI hissesinin eksik tahakkuk ettirildiği tespit edilmiş olup işletmeci şirketin bu hususa itiraz etmesi ve yapılan işlemlerin sözleşmeye ve hukuka uygun olduğunu beyan etmesi üzerine tahkime gidilmiştir. TDİ tarafından söz konusu şirket aleyhine dava açılmıştır, dava devam etmektedir.”
“RIZE KABUL ETTİ, PARASINI GERİ ÖDED”
Park Denizcilik’in işlettiği Hopa Limanı’nda da aynı yöntemle milyonlarca liralık zarar oluştuğunun belirtildiği Sayıştay raporunda, yine eski AKP’nin yönetimindeki Hopa Limanı’na ilişkin şu ifadelere yer verildi: İzmir Milletvekili Necip Kalkan, şöyle açıkladı:
“2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin olarak, liman hizmetleri yapan taşeron firmalar, liman hizmetleri tarifesi üzerinden gemilere ve gemi acentelerine hizmet verirken, ana liman işletmecisi firma bu firmalara daha düşük ücretle fatura kesmiştir. , dolayısıyla liman gelirlerinin değerli olduğu, bunların bir kısmının ana şirketin mali bilançolarına yansımadığı, bu şekilde TDI paylarının eksik hesaplandığı ve toplamda 1 milyon 400 bin 317 ABD doları olduğu ifade edildi. TL tutarındaki TDİ alacaklarının söz konusu dönemlerde döviz bazında doğduğu, bunlardan biri üzerinden yapılan işlemler sonucunda toplam bedeli 242 bin 196 ABD doları olan TDI hisselerinin, hafife alındı.
Raporda, TDI yetkililerinin Hopa Limanı işletmecisi Park Denizcilik ile yaptığı görüşmeler sonucunda TDI’ye 2015-2019 döneminde eksik ödenen hisselerin toplam 696 bin 683 dolar olarak kesinleştiği ve bu tutarın TDI’ya ödendiği belirtildi. sonra.
“YÖNETİMDE BİR BAKAN YARDIMCIMIZ VAR”
TDİ’yi temsilen AKP’li Bağcılar Belediyesi 1. Başkan Yardımcısı Sibel Betül Birer’in yönetiminde olduğu Riport Rize Limanı’nda da aynı uygulamanın yapıldığı belirtilirken, Rize Limanı’na ilişkin şu bilgilere yer verildi:
“Rize Limanı’nda da aynı uygulamanın söz konusu olduğu liman sınırları içerisinde gerçekleştirilen yükleme/boşaltma, ana işletici firmanın bir taşeron firma ile hizmet sözleşmesi imzalamış olması, aynı kişi ve temsile yetkili hissedarlar. Her iki şirketin de idare meclislerinde, şirketlerin birbiriyle ilişkili olması nedeniyle, Rize hizmetlerine ilişkin faturaların güncel Rize Limanı tarifesi ile karşılaştırılmasında, ana işletmeci şirket, alt yükleniciye fiyatlar üzerinden faturalandırılmaktadır. Dolar/ton bazında tarifenin çok altında, çünkü liman gelirlerinin değerli bir kısmı ana işletici firmanın mali bilançolarına yansıtılmamakta ve bu teknik TDI hisselerinin olduğundan düşük tahmin edilmesine yol açmaktadır. 2015-2016-2017-2018 ve 2019 yılları için toplam 1 milyon 878 bin 497 USD, 2020 yılları için ise 195 bin 892 USD eksik TDI payları hesaplandı.
YÖNETİMDEKİ İSİMLERE ELEŞTİRİ
Raporda, Hopa Limanı işletmeci şirketinin eksik olan TDİ hisselerini faiziyle ödediği ancak Giresun ve Rize liman işletmeci şirketlerinin bu kapsamda ortaya çıkan borçlarını girişimlere rağmen ödemediği vurgulandı. TDI temsilcisi üyelerin, faaliyet gösteren şirketlerin icra kurullarında aldıkları kararların dönemsel sözleşmelere uygun olup olmadığı ve bu kararların TDI aleyhine sonuç doğurup doğurmayacağı da önemlidir.